Türklüğü Ölçmek: Bilimkurgusal Antropoloji Ve Türk
Liste Fiyatı :
164,00
İndirimli Fiyat :
147,60
Kazancınız :
16,40
Havale/EFT ile :
146,12
9789753425186
1059877
https://www.kutubist.com/turklugu-olcmek-bilimkurgusal-antropoloji-ve-turk
Türklüğü Ölçmek: Bilimkurgusal Antropoloji Ve Türk
147.60
Burada “ölçme“ ile kastedilen, pozitivist bilimin 20. yüzyil basindaki prestijinden yararlanarak insan kafatasinin, kemiklerinin, alin açikliginin ve benzeri beden parçalarinin ölçülmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulus yillarinda bu bilimkurgusal antropolojinin “bilimselligine“ dayanarak “irkin“ bir gerçek sayilmasi, gerçekmiscesine kullanilmasidir. Hiç bir insanin ayagina tam gelmeyen, masal kahramanlarina yarasir, camdan bir ayakkabidir bu tasari. Ama bu debdebeli fantastik ayakkabi (ölçü) bir ise yaramistir: Bati ile onun terimleriyle asik atabilmek, Bati karsisinda “ezeli ve ebedi bir millet“ olarak rüstünü kanitlamak, içerde ise birilerini asagilamak, etnik ve dilsel çesitliligi homojen bir kaliba dökmek... Bu ölçme tutkusunun giderek kimin daha Türk, ya da kimin daha vatansever oldugu yargilarina vardigini biliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
- Açıklama
- Burada “ölçme“ ile kastedilen, pozitivist bilimin 20. yüzyil basindaki prestijinden yararlanarak insan kafatasinin, kemiklerinin, alin açikliginin ve benzeri beden parçalarinin ölçülmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulus yillarinda bu bilimkurgusal antropolojinin “bilimselligine“ dayanarak “irkin“ bir gerçek sayilmasi, gerçekmiscesine kullanilmasidir. Hiç bir insanin ayagina tam gelmeyen, masal kahramanlarina yarasir, camdan bir ayakkabidir bu tasari. Ama bu debdebeli fantastik ayakkabi (ölçü) bir ise yaramistir: Bati ile onun terimleriyle asik atabilmek, Bati karsisinda “ezeli ve ebedi bir millet“ olarak rüstünü kanitlamak, içerde ise birilerini asagilamak, etnik ve dilsel çesitliligi homojen bir kaliba dökmek... Bu ölçme tutkusunun giderek kimin daha Türk, ya da kimin daha vatansever oldugu yargilarina vardigini biliyoruz.
Nazan Maksudyan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunun “vatandaslik“ temelinde oldugu iddiasinin sadece kagit üzerinde kaldigini, çünkü irkçiligin Türk milliyetçiligine sonradan dahil olmus, onu bozunduran bir sapma ya da istisna olmadigini, tersine, Türk milliyetçiliginde daha en bastan güçlü irkçi tonlar bulundugunu düsünüyor. Incelemesine konu aldigi Türk Antropoloji Mecmuasi'nin devlet destekli bir girisim olarak bunun özel bir örnegi ve kaniti oldugunu gösteriyor.
Türkiye'de irkçiligi belli bir siyasi çevreyle ve irkçi edimlerle sinirlayan, irkçiligin hiçbir zaman “örnegin Avrupa'daki gibi“ teorik ve ideolojik bir temele sahip olmadigini varsayan yaygin bir anlayis var. Bu anlayis milli kimligin kurulusunda “irk“ kavraminin oynadigi temel rolü görmezden geldigi, ya da küçümsedigi için Cumhuriyet tarihi boyunca ortaya çikan çesitli sonuçlari bununla iliskilendirmekte de güçlük çekiyor. Bu incelemeyi, tarihteki belli bir dönemin aydinlatilmasi için oldugu kadar, oradan günümüze miras kalmis belirli zorluklara farkli bakilabilmesine olanak saglayacak önemli bir katki olarak yayimliyoruz.
Stok Kodu:9789753425186Sayfa Sayısı:216Baskı:4Basım Tarihi:2016-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:2. Hamur
- Taksit Seçenekleri
- Tüm kartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim147,60147,60
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.