Sepetim 0 Toplam: 0,00 TL
%25
Türk Demokrasisine İnen Balyoz %25 indirimli Ahmet Yaşar Akkaya

Türk Demokrasisine İnen Balyoz

Liste Fiyatı : 200,00
İndirimli Fiyat : 150,00
Kazancınız : 50,00
Havale/EFT ile : 148,50
9786054731381
1002399
Türk Demokrasisine İnen Balyoz
Türk Demokrasisine İnen Balyoz
150.00
1960'lı yılları 27 Mayıs'ın artçı sarsıntıları ile geçiren Türk Siyaseti ve AP, 1968'den itibaren sağ ve sol sokak çatışmaları sonucu silahların konuşulduğu, içinden çıkılmaz bir girdaba düşürülmüştü. Ülkede halkın yüzde ellisinin oyunu almış AP iktidarına rağmen sosyalist gruplar, bir taraftan Cunta oluşturarak, diğer taraftan da üniversite öğrencilerini sokağa dökerek Demirel Hükümeti'ni yıpratacaklardı. Özellikle Türkeş'in otokontrolündeki Ülkücü gençlik, Komanda Kamplarında yetiştirilerek ülkede devlete rağmen kendi nizamını, kurallarını hayata geçirmeye çalışacaktı.

1968'den itibaren Sosyalistler ve Ülkücü gençlik, TBMM'nin pasifize edildiği bir ortamda sokak siyasetinin içerisinde kendilerini bulacaktır. 12 Mart öncesi parlamentodaki Türkiye İşçi Partisi'nin içinde ve dışındaki uç kanatlar ile Ülkücü gençlerin Özel Harp Dairesi ve CIA tarafından bu konjonktürde kullanılması beraberinde sağ-sol gruplarının çatışmalarını doğuracaktır. Nitekim bunu fırsat bilen Cuntacılar ve onların destekçisi basın organları, askerin siyasete müdahalesi için kışkırtma faaliyetlerine girişeceklerdi.

12 Mart muhtırası sonrası ülkekedeki eylemlerin durdurulamamasını Anayasaya bağlayan Başbakan Nihat Erim "Bu Anayasa Türkiye İçin Lükstür" ünlü çıkışını yapacaktır. Ardından Deniz Gezmiş ve solcu anarşistlere karşı "Türkiye parçalansın diye gayret edenlere karşı almayacağımız tedbir yoktur. Tedbirler balyoz gibi kafalarına inecektir" sözü ile sadece sokaktaki gençlere balyoz inmeyecek asıl balyoz, ağır aksak ilerleyen Türk Demokrasisine indirilecekti.
  • Açıklama
    • 1960'lı yılları 27 Mayıs'ın artçı sarsıntıları ile geçiren Türk Siyaseti ve AP, 1968'den itibaren sağ ve sol sokak çatışmaları sonucu silahların konuşulduğu, içinden çıkılmaz bir girdaba düşürülmüştü. Ülkede halkın yüzde ellisinin oyunu almış AP iktidarına rağmen sosyalist gruplar, bir taraftan Cunta oluşturarak, diğer taraftan da üniversite öğrencilerini sokağa dökerek Demirel Hükümeti'ni yıpratacaklardı. Özellikle Türkeş'in otokontrolündeki Ülkücü gençlik, Komanda Kamplarında yetiştirilerek ülkede devlete rağmen kendi nizamını, kurallarını hayata geçirmeye çalışacaktı.

      1968'den itibaren Sosyalistler ve Ülkücü gençlik, TBMM'nin pasifize edildiği bir ortamda sokak siyasetinin içerisinde kendilerini bulacaktır. 12 Mart öncesi parlamentodaki Türkiye İşçi Partisi'nin içinde ve dışındaki uç kanatlar ile Ülkücü gençlerin Özel Harp Dairesi ve CIA tarafından bu konjonktürde kullanılması beraberinde sağ-sol gruplarının çatışmalarını doğuracaktır. Nitekim bunu fırsat bilen Cuntacılar ve onların destekçisi basın organları, askerin siyasete müdahalesi için kışkırtma faaliyetlerine girişeceklerdi.

      12 Mart muhtırası sonrası ülkekedeki eylemlerin durdurulamamasını Anayasaya bağlayan Başbakan Nihat Erim "Bu Anayasa Türkiye İçin Lükstür" ünlü çıkışını yapacaktır. Ardından Deniz Gezmiş ve solcu anarşistlere karşı "Türkiye parçalansın diye gayret edenlere karşı almayacağımız tedbir yoktur. Tedbirler balyoz gibi kafalarına inecektir" sözü ile sadece sokaktaki gençlere balyoz inmeyecek asıl balyoz, ağır aksak ilerleyen Türk Demokrasisine indirilecekti.
      Stok Kodu
      :
      9786054731381
      Sayfa Sayısı
      :
      210
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2022-01
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      2. Hamur
  • Taksit Seçenekleri
    • Tüm kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      150,00   
      150,00   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat