Tarihin Saklı Sayfaları
Liste Fiyatı :
420,00
İndirimli Fiyat :
369,60
Kazancınız :
50,40
Taksitli fiyat :
1 x 369,60
Havale/EFT ile :
365,90
9789944387842
1074080
https://www.kutubist.com/tarihin-sakli-sayfalari
Tarihin Saklı Sayfaları
369.60
Anadolu hınç, şüphe ve güvensizlikle bakıyor. Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu Ana'ya, şimdi kendimizi ve pişmanlığımızı getiriyoruz. İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene:
‘Benim Ahmed'i gördünüz mü?' diyor.
‘Hangi Ahmed'i? Yüz bin Ahmed'in hangisini?'
Yırtık basmanın altında kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun. İstanbul yolunun aksini gösteriyor.
‘Bu tarafa gitmişti' diyor.
‘O tarafa? Aden'e mi, Medine'ye mi, Kanal'a mı, Sarıkamış'a mı, Bağdat'a mı?'
Ahmed'in buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepisinden
kurtulmuşsa, Ahmed'ini görsen ona da soracaksın:
‘Ahmed'imi gördün mü?'
‘Hayır... Hiç birimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü.'
Şimdi Anadolu'ya batıdan doğudan, sağdan, soldan bütün rüzgârlar bozgun haykırışarak esiyor. Anadolu, demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip çömelmiş oğlunu arıyor.
Vagonlar, arabalar, kamyonlar, hepsi ondan, Anadolu'dan utanır gibi, hepsi İstanbul'a doğru, perdelerini kapatmış, gizli ve çabuk geçiyor.
Anadolu Ahmed'ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi onun pahasını kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan ana kartalın gözlerinde okuyoruz.
Ahmed'i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, ona övündürecek bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed'i kumarda kaybettik!
Falih Rıfkı Atay
‘Benim Ahmed'i gördünüz mü?' diyor.
‘Hangi Ahmed'i? Yüz bin Ahmed'in hangisini?'
Yırtık basmanın altında kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun. İstanbul yolunun aksini gösteriyor.
‘Bu tarafa gitmişti' diyor.
‘O tarafa? Aden'e mi, Medine'ye mi, Kanal'a mı, Sarıkamış'a mı, Bağdat'a mı?'
Ahmed'in buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepisinden
kurtulmuşsa, Ahmed'ini görsen ona da soracaksın:
‘Ahmed'imi gördün mü?'
‘Hayır... Hiç birimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü.'
Şimdi Anadolu'ya batıdan doğudan, sağdan, soldan bütün rüzgârlar bozgun haykırışarak esiyor. Anadolu, demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip çömelmiş oğlunu arıyor.
Vagonlar, arabalar, kamyonlar, hepsi ondan, Anadolu'dan utanır gibi, hepsi İstanbul'a doğru, perdelerini kapatmış, gizli ve çabuk geçiyor.
Anadolu Ahmed'ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi onun pahasını kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan ana kartalın gözlerinde okuyoruz.
Ahmed'i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, ona övündürecek bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed'i kumarda kaybettik!
Falih Rıfkı Atay
- Açıklama
- Anadolu hınç, şüphe ve güvensizlikle bakıyor. Yüz binlerce çocuğunu memesinden sökerek alıp götürdüğümüz bu Ana'ya, şimdi kendimizi ve pişmanlığımızı getiriyoruz. İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene:
‘Benim Ahmed'i gördünüz mü?' diyor.
‘Hangi Ahmed'i? Yüz bin Ahmed'in hangisini?'
Yırtık basmanın altında kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun. İstanbul yolunun aksini gösteriyor.
‘Bu tarafa gitmişti' diyor.
‘O tarafa? Aden'e mi, Medine'ye mi, Kanal'a mı, Sarıkamış'a mı, Bağdat'a mı?'
Ahmed'in buz mu, kum mu, su mu, skorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepisinden
kurtulmuşsa, Ahmed'ini görsen ona da soracaksın:
‘Ahmed'imi gördün mü?'
‘Hayır... Hiç birimiz Ahmed'ini görmedik. Fakat Ahmed'in her şeyi gördü. Allah'ın Muhammed'e bile anlatamadığı cehennemi gördü.'
Şimdi Anadolu'ya batıdan doğudan, sağdan, soldan bütün rüzgârlar bozgun haykırışarak esiyor. Anadolu, demiryoluna, şoseye, han ve çeşme başlarına inip çömelmiş oğlunu arıyor.
Vagonlar, arabalar, kamyonlar, hepsi ondan, Anadolu'dan utanır gibi, hepsi İstanbul'a doğru, perdelerini kapatmış, gizli ve çabuk geçiyor.
Anadolu Ahmed'ini soruyor. Ahmed, o daha dün bir kurşun istifinden daha ucuzlaşan Ahmed, şimdi onun pahasını kanadını kısmış, tırnaklarını büzmüş, bize dimdik bakan ana kartalın gözlerinde okuyoruz.
Ahmed'i ne için harcadığımızı bir söyleyebilsek, onunla ne kazandığımızı bir anaya anlatabilsek, ona övündürecek bir haber verebilsek... Fakat biz Ahmed'i kumarda kaybettik!
Falih Rıfkı AtayStok Kodu:9789944387842Sayfa Sayısı:704Baskı:1Basım Tarihi:2020-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:2 . Hamur
- Taksit Seçenekleri
- Tüm kartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim369,60369,60
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.