Piyasa Yapmanın Yeni Yüzleri - AVM'ler Sokaklar Kentler
Liste Fiyatı :
25,00
İndirimli Fiyat :
22,50
Kazancınız :
2,50
Havale/EFT ile :
22,28
9789750526527
1045825
https://www.kutubist.com/piyasa-yapmanin-yeni-yuzleri-avmler-sokaklar-kentler
Piyasa Yapmanın Yeni Yüzleri - AVM'ler Sokaklar Kentler
22.50
“Alışverişimizi AVM'den, hipermarketten yapıp unuttuğumuz tuzu almak, çocuğumuz okuldan dönünce alsın diye evimizin anahtarını bırakmak için bakkalı komşudan sayıyorsak, AVM'lerde kurulan bayram çadırı, ramazan eğlencesi, pazar yeri ve sokak konsepti uygulamaları geleneksel değerlere olan özlemimizi gidermeye yetiyorsa, bunun da sorumlusu kentteki dönüşümler ve AVM'ler olamaz diye düşünüyorum. Burada açıklanamayacak kadar karmaşık bir toplumsal psikolojinin ürünü olmalı bu durum.”
Kentsel yaşamın odaklarından biri haline gelen alışveriş merkezleri (AVM) olgusuna çok yönlü bir yaklaşım getiren bir kitap. Feyzan Erkip, öncelikle, bakkaldan süpermarkete, süpermarketten AVM'ye olağanüstü hızlı geçişin ekonomi politiğine bakıyor. Kentsel tüketimin mekânsal ortamının örgütlü sermaye tarafından nasıl yeniden düzenlendiğini inceliyor. Sonra, bu olguyla beraber gelen toplumsal sorunlara göz atıyor: AVM'lerin toplumsal ve mekânsal ayrışmanın “sahnesi” olması… “AVM'lerde doğup büyüyen” kuşaklarda fiziksel çevreye duyarlılığın düşüklüğü… Değişik mekân deneyimlerinin azalması, “sokak korkusunun” artması… Beri yandan, AVM deneyimi hakkında hep işittiğimiz yakınmaları ve nostaljik hayışanmaları, “şeytanın avukatı” pozisyonundan sorguluyor yazar. AVM'lerin insanları çekmesinde, bir yaşam alanı ve kamusallık arayışının ve göreli güvenliğin payına dikkat çekiyor. Özellikle de kadınlar, yaşlılar, çocuklar, engelliler söz konusu olduğunda. Bununla beraber, “kentlilerin, güvenlik için gözetlenmeyi sorgulamadan benimsemelerini” de mesele ederek. Zaten kitap, dönüp dolaşıp kent kültürü üzerine, kentlilik bilinci üzerine düşünmeye çağırıyor okuru. Kenti, şikâyet etmekle kalmadan, bencil ve hoşgörüsüz olmadan, örgütlenerek ve katılarak deneyimlemeye çağırıyor.
Kentsel yaşamın odaklarından biri haline gelen alışveriş merkezleri (AVM) olgusuna çok yönlü bir yaklaşım getiren bir kitap. Feyzan Erkip, öncelikle, bakkaldan süpermarkete, süpermarketten AVM'ye olağanüstü hızlı geçişin ekonomi politiğine bakıyor. Kentsel tüketimin mekânsal ortamının örgütlü sermaye tarafından nasıl yeniden düzenlendiğini inceliyor. Sonra, bu olguyla beraber gelen toplumsal sorunlara göz atıyor: AVM'lerin toplumsal ve mekânsal ayrışmanın “sahnesi” olması… “AVM'lerde doğup büyüyen” kuşaklarda fiziksel çevreye duyarlılığın düşüklüğü… Değişik mekân deneyimlerinin azalması, “sokak korkusunun” artması… Beri yandan, AVM deneyimi hakkında hep işittiğimiz yakınmaları ve nostaljik hayışanmaları, “şeytanın avukatı” pozisyonundan sorguluyor yazar. AVM'lerin insanları çekmesinde, bir yaşam alanı ve kamusallık arayışının ve göreli güvenliğin payına dikkat çekiyor. Özellikle de kadınlar, yaşlılar, çocuklar, engelliler söz konusu olduğunda. Bununla beraber, “kentlilerin, güvenlik için gözetlenmeyi sorgulamadan benimsemelerini” de mesele ederek. Zaten kitap, dönüp dolaşıp kent kültürü üzerine, kentlilik bilinci üzerine düşünmeye çağırıyor okuru. Kenti, şikâyet etmekle kalmadan, bencil ve hoşgörüsüz olmadan, örgütlenerek ve katılarak deneyimlemeye çağırıyor.
- Açıklama
- “Alışverişimizi AVM'den, hipermarketten yapıp unuttuğumuz tuzu almak, çocuğumuz okuldan dönünce alsın diye evimizin anahtarını bırakmak için bakkalı komşudan sayıyorsak, AVM'lerde kurulan bayram çadırı, ramazan eğlencesi, pazar yeri ve sokak konsepti uygulamaları geleneksel değerlere olan özlemimizi gidermeye yetiyorsa, bunun da sorumlusu kentteki dönüşümler ve AVM'ler olamaz diye düşünüyorum. Burada açıklanamayacak kadar karmaşık bir toplumsal psikolojinin ürünü olmalı bu durum.”
Kentsel yaşamın odaklarından biri haline gelen alışveriş merkezleri (AVM) olgusuna çok yönlü bir yaklaşım getiren bir kitap. Feyzan Erkip, öncelikle, bakkaldan süpermarkete, süpermarketten AVM'ye olağanüstü hızlı geçişin ekonomi politiğine bakıyor. Kentsel tüketimin mekânsal ortamının örgütlü sermaye tarafından nasıl yeniden düzenlendiğini inceliyor. Sonra, bu olguyla beraber gelen toplumsal sorunlara göz atıyor: AVM'lerin toplumsal ve mekânsal ayrışmanın “sahnesi” olması… “AVM'lerde doğup büyüyen” kuşaklarda fiziksel çevreye duyarlılığın düşüklüğü… Değişik mekân deneyimlerinin azalması, “sokak korkusunun” artması… Beri yandan, AVM deneyimi hakkında hep işittiğimiz yakınmaları ve nostaljik hayışanmaları, “şeytanın avukatı” pozisyonundan sorguluyor yazar. AVM'lerin insanları çekmesinde, bir yaşam alanı ve kamusallık arayışının ve göreli güvenliğin payına dikkat çekiyor. Özellikle de kadınlar, yaşlılar, çocuklar, engelliler söz konusu olduğunda. Bununla beraber, “kentlilerin, güvenlik için gözetlenmeyi sorgulamadan benimsemelerini” de mesele ederek. Zaten kitap, dönüp dolaşıp kent kültürü üzerine, kentlilik bilinci üzerine düşünmeye çağırıyor okuru. Kenti, şikâyet etmekle kalmadan, bencil ve hoşgörüsüz olmadan, örgütlenerek ve katılarak deneyimlemeye çağırıyor.Stok Kodu:9789750526527Sayfa Sayısı:182Basım Tarihi:2019-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.