Ölüm Oyunu

Ayça sanki tropikal bir kasirgaydi, bir tayfun, bir slikon. Önüne çikan her erkegi kavrayip sürükleyen, felakete götüren bir tabiat olayi idi. Karsilasildigi anda ondan kaçmali, uzaklasilmaliydi."Içini bir ürperti aldi Gökhan'in. Kendi durumundan korkmaya basladi. Bu görüsmeler devam ederse kadina âsik olacagindan hiç süphesi yoktu artik. Ayçasanki tropikal bir kasirgaydi, bir tayfun, bir siklon. Önüne çikan her erkegi kavrayip sürükleyen, felakete götüren bir tabiat olayi idi. Karsilasildigi anda ondan kaçmali, uzak/asilmaliydi. Aksi halde kurtulmak mümkün degildi."Zengin isadami Hayri Tanman, yirmi yil önce genç ve güzel karisi Ayça'yi öldürmek için arabasini Bogaz'in serin sularina sürmüstü. Kendisi yaptigi plan geregi kurtulmus, ancak karisi Ayça'nin cansiz bedeni bulunamamisti. Aradan yillar geçtikten sonra bir zarfla gelen tehdit mektubu herkesin bu kazada öldügünü sandigi Ayça'nin hâlâ yasiyor olabilecegini gösteriyordu. Hayri Bey'i korkutan bu mektubu gerçekten Ayça mi yazmisti? Bunu arastirmasi için tuttugu genç, yakisikli ve basarili avukat Gökhan Elmas gerçegin üzerindeki sir perdesini kaldirabilecek miydi? Yoksa o da tüm diger erkekler gibi kendini Ayça'nin dayanilmaz cazibesine kaptirip bu sirrin bir parçasi haline mi gelecekti?