Mehmed Ubeydullah Efendi'nin Malta Afganistan ve İran Hatıraları

Bütün cihani kendi esirlerine kötü muamele olundugu velveleriyle dolduran Ingiltere 28 Mayis'ta bizi Istanbul'dan kaldirirken bizlerin kendi memleketimizde ne kabil adamlar oldugumuzu acaba hiç nazara almadi mi? Aldiysa, biliyor muydu ki haksiz yere harp esiri adettigi zevat ekseriyet itibariyle sadrazamlardan, seyhülislamlardan ve Ingiltere'ye karsi muharebe ilan etmis, mütareke imza eylemis vükeladan ve faaliyetle ve vatanperverlikle meshur olan valilerden ve koca Osmanli milletinin vekaletini haiz mebusundan ve tahayyüz ve temeyyüz etmis muharrirlerden mürekkep bir heyet idi. Eger biliyorduysa nasil oluyordu ki bunlari Ingiliz harp esirleri içinde neferlerle karsi bile icrasini kabul edilemez addedecegi bir muamele ile vapura naklediyor ve vapur içinde bütün gün koyun sürüsü gibi bir parmaklik içinde hapsederek, günes altinda ayakta birakarak yemekten, içmekten mahrum ve memnu bir halde tutuyor ve aileler içinde yakinlarinin vapura naklolundugunu haber alanlardan imdat ve ianeye gelenleri vapura çikmaya deil onlar kayikta biz vapurda karsidan karsiya görüsmek istedigimizde Ingiliz askeri neferlerin ailelerimize tevcih ettikleri silahlari tehdidiatiyla arzularimiza mukabele ettiriyordu.