İhvan-ı Safa Cilt 4

Ihvân-i Safâ grubundan bir düsünürün söyle dedigi rivayet edilir: "Din hastalarin, felsefe ise saglikli insanlarin tedavisiyle ilgilenir. Peygamberler hastalari, hastaliklarinin artmamasi, hatta onlarin bütünüyle iyilesmesi için tedavi eder. Filozoflar ise herhangi bir hastalik bulasmamasi için, saglikli insanlarin sagligini korur." Ihvân-i Safâ, onuncu yüzyilda ortaya çikmis bir grubun adidir. Ansiklopedi niteliginde 52 risale yazarak, matematikten müzige, felsefeden gökbilimine ve sihirden aska kadar pek çok konuyu siirsel bir dille incelerler. Islam tarihinin toplumsal ve düsünsel yarilmalar yasanan bir döneminde, aklin rehberliginde, kalbi arindirmaya ve insani yükseltmeye gayret ederler. Hiçbir bilime düsman olunmamali, hiçbir kitaptan uzak durulmamalidir onlara göre. Öteki düsünce ve inançlara karsi hosgörüye vurgu yaparlar. Kim olduklari konusunda degisik teori ve söylentiler vardir. Etraflarindaki sir halesi bin yildir kalkmamistir. Risâleler'i, üç "gizli imam"dan ikincisinin yazdigi iddia edildigi gibi, Ihvân-i Safâ'yi Ismaililer'den Nusayriler'e ve Dürziler'e kadar degisik yapilara atfedenler de olur. Abbasi halifesinin emriyle 1050 yilinda Ihvân-i Safâ Risâleleri'nin (Ibni Sina'nin eserleriyle birlikte) bütün kütüphanelerden toplanarak yakildigi bilinir. Ancak Endülüslü düsünür Müslime, Dogu'ya seyahati sirasinda risaleleri toplayarak, yok olmaktan kurtarir. "(Bu) risaleler, cilâ, sifa, nur ve isiktir. Hatta onlar ilaç olamamissa, hastalik gibidir. Iyilestiremezse hasta eder, islah etmezse ifsat eder; kurtulusa erdirmezse helâk eder. Tedavi eder; ama bazen hasta da edebilir. Öldürür de, diriltir de." Nihayet Türkçe'ye çevrilen Risâleler bes cilt olarak yayimlanacaktir. Bin yildir Dogu'dan Bati'ya genis bir kültür ve düsün cografyasinda önceleri nefesi sonralari ise hayaletiyle dolasan bu eser, simdi okunup, arinmis kalplerde yer edinmeyi bekler, yeniden.(Tanitim Bülteninden)