Her Gün Biraz Daha Yakın

Genç, yetenekli yazar Ginny Elkin ile psikiyatr Irvin Yalom özel seanslara baslarlar ve seanslara dair ayri ayri günlükler tutmaya karar verirler. Böylece, psikiyatr ve hasta iliskisinin nasil biçak sirtinda gelistigini gözler önüne seren ilk kitap ortaya çikar. Özel izlenimlerin kaydi, yavas yavas iki insanin güç ve güçsüzlüklerini sergiledikleri bir sahneye dönüsür. Bir baskasinin terapi seansinda bulunmanin nasil bir sey oldugunu ya da psikoterapinin ne derece basarili oldugunu merak eden herkes için ufuk açici bir çalisma. Su anda terapi görmekte olan bir kimse için belki de pek rahatlatici olmayacaktir bu kitap, çünkü her seyi iki tarafin da bakis açisiyla anlatiyor. Fakat terapide masanin önünde ve arkasinda olmak arasindaki farki merak eden entelektüel akil için, Ginny'nin kendisi hakkinda giderek daha bilinçli hale geldigini görmek ögretici olabilir. Her Gün Biraz Daha Yakin, zorlayici ama, bu çabaya fazlasiyla degen bir okuma sunuyor.