Gürcü-Moğol İlişkisi Güney Kafkasya 1220-1346

XIII. yüzyilin baslarinda Mogollar ile savasmaktan ziyade iran Cografyasi'nda sürekli olarak yer degistirerek hayatta kalmayi tercih eden Muhammed Harezmsah'i takip için Cengiz Han tarafindan Cebe ve Subutay Bahadir gönderildi. Sultani takip amaciyla görevlendirilen bu iki Mogol komutaninin batiya dogru gelisi, ilk Gürcü-Mogol karsilasmasinin yasanmasina vesile oldu. Gürcülerin Mogollar ile giristikleri ilk savasta yenilmelerine ragmen cografyanin sarp ve geçit vermez bir sekiide olmasi aslinda Gürcü Kralligi'nin tamamen Mogol istilasina ugramasina mani oldu. Bu karsilasma, Gürcü-Mogol iliskisi açisindan bir sondan ziyade bir baslangiç olarak görülmektedir. Çünkü ilk savastan yaklasik on yil sonra yeni ve daha organize bir Mogol saldirisi, batiya dogru gelerek Azerbaycan ve Arran cografyasini hâkimiyeti altina aüp Gürcistan'a kadar uzandi ve bölgeyi tamamen tahakküm altina aldi. Gürcüler ile Mogollar'arasinda siyasi, askeri ve ekonomik iliskilerin yogunlasarak devam ettigi bu dönemde özellikle Hülagu'nun batiya gelisi, tarasarin daha siki bir sekilde askeri iliskiler içinde bulunmalari na sebebiyet vermis ve artik Gürcüler, Mogol Ordulan'na öncekinden daha fazla hizmet etmek zorunda kalmislardir. Hülagu'nun temellerini attigi ilhanlilar döneminde Gürcüler, sonraki ilhanli kaaniari ile birkaç isyan tesebbüsü ve Gürcü Krali'nin idamina yol açan olumsuzluklar haricinde iyi iliskiler kurmus; Tebriz merkezli yönetimin tam anlamiyla vasali olarak üzerlerine düsen görevlerini layikiyla yerine getirmislerdir. Gazan Han döneminde Tebriz ile Tisis arasinda sorunlar yasanmis ancak Gazan Han'in Gürcü Krali'ni azledip yerine yeni bir kral tayin etmesi bile Ilhanli-Gürcü iliskilerinin kesilmesine sebebiyet vermemistir.