Devlet Olmak İçin Aileden Devlete

Asagida yazili ve benzer düsünceleri yüzünden, yirmi yedi yil hapis cezasi ile akil, insaf ve merhamet disi iskencelere maruz kalan; ama bütün bunlara, emsalsiz bir sabir, metanet ve dahasi iskence eden ve ettirtenlere karsi hiçbir kirici söz kullanmadan tahammül edebilen Italyan düsünür Campanella (1569-1639) GÜNES ÜLKE (Sivitas Solis) adli eserinde Türkler için sunlari yazmaktadir: “...Ben bir günes ülkenin hasretini çekiyorum. Bu ülkede gece olmasin ve insanlar karanlik mefhumunu orada tanimasin. Günes Ülkeyi yeryüzünde bulmak mümkün mü? Fikir hürriyetine, vicdan hürriyetine ilismeyen Türklerin varligi-hiç olmazsa yarin-böyle bir ülkenin var olacagini bana zannettiriyor. Mademki düsünceyi zindana koymayan, hakikat sevgisini zincire vurmayan bir millet, o cesur ve adil Türkler var... Üzerinde yalniz hakikatin, adaletin ve hürriyetin hüküm sürdügü bir "GÜNES ÜLKE" yarin neden vücut bulmasin?” Bati-Hristiyan dünyasi gibi “Türk ve Islam kavramini es anlamli olarak kullandigi için de mazlum ve merhum Campanella'ya ben de; asirlar sonrasindan da olsa; Allah'tan rahmet diliyorum” Dünyamiz hiçbir çagda olmadigi kadar küçülmüs ve gerçekte bir aile yuvasina dönüsmüstür. Insan dogumu ile bir ailenin ayrilmaz parçasi oldugu kadar; artik insanlik ailesinin de ana unsuru olmaktadir. Her hücre bir bedenin; her insan da insanlik ailesinin o kadar önemli ve yapici ögesidir. Saglam hücreler çogalarak bedeni; saglam insanlar da önce aileyi ve çogalarak insanlik ailesini olusturur. Bunun için de; her genç insanda; evlenmek ve aile olmak ideali ve ufku ne kadar gerekli ve önemli ise; ailedeki kural ve degerlerle baris içinde bir insanlik ailesini olusturma amaci da o kadar önemlidir. Türk ve Islam kavramlarina ayni anlami verdigi ve kullandiginda en zorlari bile basarabilen; bu kavramlara eksik ve yanlis anlamlar yükledigi, ufku daraldigi, daraltildigi,yabanci ideolojilerin-düsüncelerin denetimine girdigi, cani istemedigi zamanlar ise; basta kendi milletine olmak üzere diger toplumlara yapilan zulüm, sömürü, isgal, soykirim ve iskencelere tarafsiz ve sessiz kalabilen!.. Ama bu olanlardan bir gün irkilerek uyandiginda: Insanlik günesinin, kendisinde dogup yine kendisinde battigini fark eden, onu kendi derinliklerinde arayip bulan, kendi ve insanligin ufkunu yeniden aydinlatan; baris ve adalet adina geregini yapabilen bir millet ve onun filizleri olan gençlerimiz yalniz bizim degil insanligin hizmetinde olacaktir…