Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya
Liste Fiyatı :
170,00
İndirimli Fiyat :
146,20
Kazancınız :
23,80
Taksitli fiyat :
1 x 146,20
Havale/EFT ile :
144,74
9786052987728
992185
https://www.kutubist.com/cocuklugumu-bindirdim-tramvaya-o-gitti-ben-kaldim-yaya
Çocukluğumu Bindirdim Tramvaya O Gitti Ben Kaldım Yaya
146.20
Müjdat'la Fatih'te doğduk, Karagümrük Ortaokulu ve Vefa Lisesi'nde okuduk. Bu nedenle birçok ortak arkadaşımız oldu. Geçenlerde bunlardan biri olan Ataman'la (Dilgin) konuşuyorduk. Söz döndü dolaştı, her zaman olduğu gibi Müjdat'a geldi. Onun tiyatroya, öğrenci yetiştirmeye, eğitime ve iyiliklere adanmış yaşamından söz ederken, nasıl oldu anlamadım, ikimiz de aynı anda “Müjdat adamdır. Hem de çok iyi bir adamdır” dedik.
TRT'de çalışırken Tunceli Ovacık'a gitmiştik. Bizi Munzur Nehri'nin kırk gözeden adeta süt gibi, bembeyaz köpükler saçarak doğduğu yere götürdüler. Eğilip kana kana içtiğim çok soğuk ve berrak suyun tadını hâlâ damağımda hissederim.
Ben Müjdat'ın hayatını, o kaynaktaki gibi hiçbir kirin karışmadığı bir akarsuya benzetirim. Kitabı okurken gürül gürül akmaya devam eden bu tertemiz sudan, siz de bir yudum alacak ve tadına doyamayacaksınız…
Gözle görünmeyen ölümcül virüsle savaştığımız süreçte yayımlanan bu kitabın en sevdiğim yanı; hem kolay okunması hem de umut verici olması… “Umutsuz yaşanmaz. Hele bir sanatçının umudu yoksa geleceği de yoktur. Umut sanatın ekmeğidir, suyudur. Umutsuz olursan sanat yapamazsın. Sanat umutla beslenir. Gıdasıdır umut sanatın. Sanatçı hiçbir durumda umudunu yitirmez. Çünkü umut biterse dünya durur. Umut ayrıca emek de ister. Emeksiz olmaz. Hayat da emek ister” diyor Müjdat. Ve hayata verdiği emeği anlatıyor. Son dönemde emeğine yapılan haksızlığı da…
Büyük konuşmadan, ahkâm kesmeden, bilgiçlik taslamadan, tam tersine kendisiyle dalga geçerek hayatından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunuyor. Ben dört saatte bitirdiğimde içimden “Keşke daha çok yazsaymış” dedim. Bakalım siz ne diyeceksiniz?..
Uğur Dündar
TRT'de çalışırken Tunceli Ovacık'a gitmiştik. Bizi Munzur Nehri'nin kırk gözeden adeta süt gibi, bembeyaz köpükler saçarak doğduğu yere götürdüler. Eğilip kana kana içtiğim çok soğuk ve berrak suyun tadını hâlâ damağımda hissederim.
Ben Müjdat'ın hayatını, o kaynaktaki gibi hiçbir kirin karışmadığı bir akarsuya benzetirim. Kitabı okurken gürül gürül akmaya devam eden bu tertemiz sudan, siz de bir yudum alacak ve tadına doyamayacaksınız…
Gözle görünmeyen ölümcül virüsle savaştığımız süreçte yayımlanan bu kitabın en sevdiğim yanı; hem kolay okunması hem de umut verici olması… “Umutsuz yaşanmaz. Hele bir sanatçının umudu yoksa geleceği de yoktur. Umut sanatın ekmeğidir, suyudur. Umutsuz olursan sanat yapamazsın. Sanat umutla beslenir. Gıdasıdır umut sanatın. Sanatçı hiçbir durumda umudunu yitirmez. Çünkü umut biterse dünya durur. Umut ayrıca emek de ister. Emeksiz olmaz. Hayat da emek ister” diyor Müjdat. Ve hayata verdiği emeği anlatıyor. Son dönemde emeğine yapılan haksızlığı da…
Büyük konuşmadan, ahkâm kesmeden, bilgiçlik taslamadan, tam tersine kendisiyle dalga geçerek hayatından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunuyor. Ben dört saatte bitirdiğimde içimden “Keşke daha çok yazsaymış” dedim. Bakalım siz ne diyeceksiniz?..
Uğur Dündar
- Açıklama
- Müjdat'la Fatih'te doğduk, Karagümrük Ortaokulu ve Vefa Lisesi'nde okuduk. Bu nedenle birçok ortak arkadaşımız oldu. Geçenlerde bunlardan biri olan Ataman'la (Dilgin) konuşuyorduk. Söz döndü dolaştı, her zaman olduğu gibi Müjdat'a geldi. Onun tiyatroya, öğrenci yetiştirmeye, eğitime ve iyiliklere adanmış yaşamından söz ederken, nasıl oldu anlamadım, ikimiz de aynı anda “Müjdat adamdır. Hem de çok iyi bir adamdır” dedik.
TRT'de çalışırken Tunceli Ovacık'a gitmiştik. Bizi Munzur Nehri'nin kırk gözeden adeta süt gibi, bembeyaz köpükler saçarak doğduğu yere götürdüler. Eğilip kana kana içtiğim çok soğuk ve berrak suyun tadını hâlâ damağımda hissederim.
Ben Müjdat'ın hayatını, o kaynaktaki gibi hiçbir kirin karışmadığı bir akarsuya benzetirim. Kitabı okurken gürül gürül akmaya devam eden bu tertemiz sudan, siz de bir yudum alacak ve tadına doyamayacaksınız…
Gözle görünmeyen ölümcül virüsle savaştığımız süreçte yayımlanan bu kitabın en sevdiğim yanı; hem kolay okunması hem de umut verici olması… “Umutsuz yaşanmaz. Hele bir sanatçının umudu yoksa geleceği de yoktur. Umut sanatın ekmeğidir, suyudur. Umutsuz olursan sanat yapamazsın. Sanat umutla beslenir. Gıdasıdır umut sanatın. Sanatçı hiçbir durumda umudunu yitirmez. Çünkü umut biterse dünya durur. Umut ayrıca emek de ister. Emeksiz olmaz. Hayat da emek ister” diyor Müjdat. Ve hayata verdiği emeği anlatıyor. Son dönemde emeğine yapılan haksızlığı da…
Büyük konuşmadan, ahkâm kesmeden, bilgiçlik taslamadan, tam tersine kendisiyle dalga geçerek hayatından kesitler, anılar ve dostlarından portreler sunuyor. Ben dört saatte bitirdiğimde içimden “Keşke daha çok yazsaymış” dedim. Bakalım siz ne diyeceksiniz?..
Uğur Dündar
Stok Kodu:9786052987728Sayfa Sayısı:328Baskı:5Basım Tarihi:2021-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Taksit Seçenekleri
- Tüm kartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim146,20146,20
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.