Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım
Liste Fiyatı :
141,00
İndirimli Fiyat :
119,85
Kazancınız :
21,15
Havale/EFT ile :
118,65
9786053264477
995219
https://www.kutubist.com/bu-sefer-lila-olsun-saclarim
Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım
119.85
Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım'ın ortaya çıkışında Suavi Kemal Yazgıç'ın beni sıklıkla arayıp hikâye yazmamı telkin etmesinin büyük rolü var. Yavaşlamamıza, ülke olarak başımızdan geçenler üzerine düşünmemize izin vermeyen ortamı göğüsleyerek her telefondan sonra akıp gelen hikâyeler... Ortada hiçbir not ve yazılı iz yokken muhayyilenin bahçesinde doğaçlama boy veren babalar, oğullar ve türlü çeşit kadınlar. Hatırlamanın büyüsü, hikâye sağanağının altına el tutmanın tecrübesi...
“Günlüğüm varlığımın eviydi bir bakıma. Kaybolan tarihimdi. Kısa gibi görünen ama içine yeryüzünün bütün kaygıları, altüst oluşları, heyecanları, acıları, sevinçleri sığmış olan esaslı bir tarih. O yaşta sıradanlığın farkına varamıyor insan, fevkalade geliyor her yaşanan. Hayatlarımızın karartıldığı anlar da, cüce dünyaya karşı koyan küçük yüce sevinçlerimiz de, ödediğimiz bedeller de kaydedilmişti. İnsanın başına gelenlerden daha değerli bir hazinesi olamayacağına göre bir hayat, giden defterle yok olmak üzereydi demek ki. Kendiliğime ait binanın inşa edilişinde kullanılacak harç, kayıt altına aldığım ayrıntılardan ibaret olduğuna göre varlığım dağılıp giderdi artık. Artık kim olduğumuzu söyleyecek bir şahit bile yoktu. Birden Avrupa şehirlerinde turist ruhuyla oradan oraya sürüklenen temelsiz, iskeletsiz, her an yere yığılacak bir bedene dönüşmüştüm. Karşılıklı olarak birbirimizin aynasına bakacak gücümüz olduğunda, işte o zaman başkasıyla ilişkide hakiki bir alışveriş olabilir. Evvelim olmayınca üzerine yeni şeyler koymak mümkün mü? Her şey kâğıt üzerindeyse zaten yoksun der, bilmenin erbabı ama…”
“Günlüğüm varlığımın eviydi bir bakıma. Kaybolan tarihimdi. Kısa gibi görünen ama içine yeryüzünün bütün kaygıları, altüst oluşları, heyecanları, acıları, sevinçleri sığmış olan esaslı bir tarih. O yaşta sıradanlığın farkına varamıyor insan, fevkalade geliyor her yaşanan. Hayatlarımızın karartıldığı anlar da, cüce dünyaya karşı koyan küçük yüce sevinçlerimiz de, ödediğimiz bedeller de kaydedilmişti. İnsanın başına gelenlerden daha değerli bir hazinesi olamayacağına göre bir hayat, giden defterle yok olmak üzereydi demek ki. Kendiliğime ait binanın inşa edilişinde kullanılacak harç, kayıt altına aldığım ayrıntılardan ibaret olduğuna göre varlığım dağılıp giderdi artık. Artık kim olduğumuzu söyleyecek bir şahit bile yoktu. Birden Avrupa şehirlerinde turist ruhuyla oradan oraya sürüklenen temelsiz, iskeletsiz, her an yere yığılacak bir bedene dönüşmüştüm. Karşılıklı olarak birbirimizin aynasına bakacak gücümüz olduğunda, işte o zaman başkasıyla ilişkide hakiki bir alışveriş olabilir. Evvelim olmayınca üzerine yeni şeyler koymak mümkün mü? Her şey kâğıt üzerindeyse zaten yoksun der, bilmenin erbabı ama…”
- Açıklama
- Bu Sefer Lila Olsun Saçlarım'ın ortaya çıkışında Suavi Kemal Yazgıç'ın beni sıklıkla arayıp hikâye yazmamı telkin etmesinin büyük rolü var. Yavaşlamamıza, ülke olarak başımızdan geçenler üzerine düşünmemize izin vermeyen ortamı göğüsleyerek her telefondan sonra akıp gelen hikâyeler... Ortada hiçbir not ve yazılı iz yokken muhayyilenin bahçesinde doğaçlama boy veren babalar, oğullar ve türlü çeşit kadınlar. Hatırlamanın büyüsü, hikâye sağanağının altına el tutmanın tecrübesi...
“Günlüğüm varlığımın eviydi bir bakıma. Kaybolan tarihimdi. Kısa gibi görünen ama içine yeryüzünün bütün kaygıları, altüst oluşları, heyecanları, acıları, sevinçleri sığmış olan esaslı bir tarih. O yaşta sıradanlığın farkına varamıyor insan, fevkalade geliyor her yaşanan. Hayatlarımızın karartıldığı anlar da, cüce dünyaya karşı koyan küçük yüce sevinçlerimiz de, ödediğimiz bedeller de kaydedilmişti. İnsanın başına gelenlerden daha değerli bir hazinesi olamayacağına göre bir hayat, giden defterle yok olmak üzereydi demek ki. Kendiliğime ait binanın inşa edilişinde kullanılacak harç, kayıt altına aldığım ayrıntılardan ibaret olduğuna göre varlığım dağılıp giderdi artık. Artık kim olduğumuzu söyleyecek bir şahit bile yoktu. Birden Avrupa şehirlerinde turist ruhuyla oradan oraya sürüklenen temelsiz, iskeletsiz, her an yere yığılacak bir bedene dönüşmüştüm. Karşılıklı olarak birbirimizin aynasına bakacak gücümüz olduğunda, işte o zaman başkasıyla ilişkide hakiki bir alışveriş olabilir. Evvelim olmayınca üzerine yeni şeyler koymak mümkün mü? Her şey kâğıt üzerindeyse zaten yoksun der, bilmenin erbabı ama…”
Stok Kodu:9786053264477Sayfa Sayısı:104Baskı:1Basım Tarihi:2020-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:Kitap Kağıdı
- Taksit Seçenekleri
- Tüm kartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim119,85119,85
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.