Sepetim 0 Toplam: 0,00 TL
%10
Bilim Sosyolojisi İncelemeleri Temel Yaklaşımlar Kavramlar ve Tartışma

Bilim Sosyolojisi İncelemeleri Temel Yaklaşımlar Kavramlar ve Tartışmalar

Liste Fiyatı : 450,00
İndirimli Fiyat : 405,00
Kazancınız : 45,00
Havale/EFT ile : 400,95
9789758717637
1070886
Bilim Sosyolojisi İncelemeleri  Temel Yaklaşımlar Kavramlar ve Tartışmalar
Bilim Sosyolojisi İncelemeleri Temel Yaklaşımlar Kavramlar ve Tartışmalar
405.00
Genel olarak bilim sosyolojisi literatüründe üç gelenekten söz edilebilir. Ilki; bilimsel dogruluk ve geçerlik kriterlerinin hiçbir tarihsel-sosyal kökene baglanamayacagini savunan; ve dolayisiyla, bilim toplulugunun 'kendine has' normlara sahip, 'özgür' birey arastirmacilardan olusan 'özel türden' bir topluluk oldugunu iddia eden pozitivist bilim sosyolojisiyaklasimlaridir.Bunun tam karsisinda, bilim toplulugunun ve bilimsel egitimin kati hiyerarsik yapisina, bilimsel bilginin konvansiyonel karakterine odaklanarak bilim toplulugunu egzotik bir kabileye çeviren konvansiyonalist / rölativist gelenekler yer alir. Bilim etkinligini akademi içine kilitleyip orada sorusturan bu her iki gelenege karsi, Marksçielestirel gelenek ise, bilim etkinligini genel toplumsal süreçlerle baglantiya sokan kurumsal, politik ve normatif iliskiler üzerine yogunlasir.Rölativist gelenegin ülkemizdeki temsilcileri açisindan ise, pozitivizm elestirisi temelinde yorumcu ve post-pozitivist anlayislarla temasa geçme ve empirik arastirmaya dönük bir önyargiya teslim olma durumu sözkonusudur. Ülkemizdeki rölativistler, sosyolojik pozitivizmle özdeslestirdikleri saha arastirmasina karsi ögrenilmis bir küçümsemeyi yaratarak ve yayarak, “felsefe yapma” kaygisina düsmüs ve kendilerini bir tür sosyal felsefeci olarak konumlandirmislardir.Oysa ki Bati'da deneyimlenen, normatif bir perspektife ve daha genel toplumsal-felsefî ilgilere dogru çifte hareket, Türkiye gerçekleriyle uygun bir biçimde degerlendirildigi noktada, verimli imkânlar sunar. Zira bu yönelim, alandaki sorunlarin kaynagi oldugunu gördügümüz darpolitik güzergâhlardan bizleri kurtararak, akademinin gerçek anlamiyla politik bir biçimde, yani salt söylemsel düzlemde degil ama ayni zamanda diger sosyal kurum ve yapilarla, diger sosyal sömürü ve tahakküm mekanizmalariyla iliskisi içersinde, kurumsal ve yapisal olarak analiz edilebilmesini saglayacaktir.Böylesi bir yaklasim, self-refleksif bilinci tüm bilim sahalarina yaymaya yönelik adimlara yol açtigi noktada, yerlerde tek melenen bilim tabelalarinin yerli yerine asilmasini saglayacak ve ülke gerçeginde önemli roller oynama potansiyeline sahip özgür lesimci bir bilim pratigini mümkün kilacaktir.
  • Açıklama
    • Genel olarak bilim sosyolojisi literatüründe üç gelenekten söz edilebilir. Ilki; bilimsel dogruluk ve geçerlik kriterlerinin hiçbir tarihsel-sosyal kökene baglanamayacagini savunan; ve dolayisiyla, bilim toplulugunun 'kendine has' normlara sahip, 'özgür' birey arastirmacilardan olusan 'özel türden' bir topluluk oldugunu iddia eden pozitivist bilim sosyolojisiyaklasimlaridir.Bunun tam karsisinda, bilim toplulugunun ve bilimsel egitimin kati hiyerarsik yapisina, bilimsel bilginin konvansiyonel karakterine odaklanarak bilim toplulugunu egzotik bir kabileye çeviren konvansiyonalist / rölativist gelenekler yer alir. Bilim etkinligini akademi içine kilitleyip orada sorusturan bu her iki gelenege karsi, Marksçielestirel gelenek ise, bilim etkinligini genel toplumsal süreçlerle baglantiya sokan kurumsal, politik ve normatif iliskiler üzerine yogunlasir.Rölativist gelenegin ülkemizdeki temsilcileri açisindan ise, pozitivizm elestirisi temelinde yorumcu ve post-pozitivist anlayislarla temasa geçme ve empirik arastirmaya dönük bir önyargiya teslim olma durumu sözkonusudur. Ülkemizdeki rölativistler, sosyolojik pozitivizmle özdeslestirdikleri saha arastirmasina karsi ögrenilmis bir küçümsemeyi yaratarak ve yayarak, “felsefe yapma” kaygisina düsmüs ve kendilerini bir tür sosyal felsefeci olarak konumlandirmislardir.Oysa ki Bati'da deneyimlenen, normatif bir perspektife ve daha genel toplumsal-felsefî ilgilere dogru çifte hareket, Türkiye gerçekleriyle uygun bir biçimde degerlendirildigi noktada, verimli imkânlar sunar. Zira bu yönelim, alandaki sorunlarin kaynagi oldugunu gördügümüz darpolitik güzergâhlardan bizleri kurtararak, akademinin gerçek anlamiyla politik bir biçimde, yani salt söylemsel düzlemde degil ama ayni zamanda diger sosyal kurum ve yapilarla, diger sosyal sömürü ve tahakküm mekanizmalariyla iliskisi içersinde, kurumsal ve yapisal olarak analiz edilebilmesini saglayacaktir.Böylesi bir yaklasim, self-refleksif bilinci tüm bilim sahalarina yaymaya yönelik adimlara yol açtigi noktada, yerlerde tek melenen bilim tabelalarinin yerli yerine asilmasini saglayacak ve ülke gerçeginde önemli roller oynama potansiyeline sahip özgür lesimci bir bilim pratigini mümkün kilacaktir.
      Stok Kodu
      :
      9789758717637
      Sayfa Sayısı
      :
      592
      Baskı
      :
      1
      Basım Tarihi
      :
      2010-01
      Çeviren
      :
      Kollektif
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      Kitap Kağıdı
  • Taksit Seçenekleri
    • Tüm kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      405,00   
      405,00   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat