Belirtke
Liste Fiyatı :
166,00
İndirimli Fiyat :
137,78
Kazancınız :
28,22
Taksitli fiyat :
1 x 137,78
Havale/EFT ile :
136,40
9789758015566
1069845
https://www.kutubist.com/belirtke
Belirtke
137.78
Logoların Gücü Adına!
Dünyamızı ele geçiren uzaylılar gibi, her yerdeler; nereye bakarsanız bakın, dikkatli de dikkatsiz de baksanız, algınızda yer etmeye çalışan, dünyayı sahipleri adına değiştirmek için her şeyi yapabilecek "şeyler" onlar…
Onları biz yapıyoruz! Yaparken ne kadar bilgi, beceri ve emek harcarsak, o kadar etkili oluyorlar. Her zaman kötü değiller, insanlığın gelişmesi için çalışanları da var; gerçi çoğu, daha çok para kazanmak, gücünü arttırmak, pastadan daha büyük pay alabilmek için yapılıyor ama bu da kötüdür anlamına gelmiyor.
Logoların gücü tartışılmaz ama çoğu zaman kendi başlarına değil. İyi bir ürüne kötü logo, iyi bir atletin kötü bir ayakkabıyla koşması gibi, ayağının acıması, performansının düşmesine neden olsa da, o yine iyi koşuyor ama çabuk yoruluyor. Kötü bir ürüne muhteşem bir logo ise yaramaz bir çocuğun ayağındaki lüks ayakkabı gibi, kısa sürede dağılıp, şatafatını yitiriyor.
Logo, markanın yalnızca bir parçası. Bütünün ifadesini bulduğu bir simge; bütünün görülmesi gerektiği gibi algılanmasını sağladığınızda mesele büyük ölçüde çözülmüş oluyor: "Güçlü", "Atılımcı", "Çılgın", "Yenilikçi", "Geleneksel" gibi kavramlar form ve renk ilişkileriyle kendini göstermeye çalışıyor. Ama bir sorun var: milyonlarca markanın paylaştığı bu iddialar, bir o kadar tasarımcının elinden geçerken, bir "olmazsa olmaz"a varmak zorunda: Farklı ve diğerlerinden ayrışan bir şey üretmek.
Elbette, bininciliğe razı olup birinciyi taklit etme eğilimiyle başlayıp bitirilen tasarımlar da var ama, üzerinde konuşmaya değmez.
Bu kadar etrafımızı sarmış ve görünmek için çabalayan logo arasından sıyrılıp öne çıkacak bir şampiyon yetiştirmek, her logo tasarımcısı için heyecanlı bir macera. Büyük ödül ise, diğer tasarımcıların "Ahhh! Bunu ben yapmalıydım!" diyeceği bir logo tasarlamak, ya da diğer markaların "Ahhh! Bizim logomuzu da bu tasarımcı yapmalıydı!" diyeceği.
Dünyamızı ele geçiren uzaylılar gibi, her yerdeler; nereye bakarsanız bakın, dikkatli de dikkatsiz de baksanız, algınızda yer etmeye çalışan, dünyayı sahipleri adına değiştirmek için her şeyi yapabilecek "şeyler" onlar…
Onları biz yapıyoruz! Yaparken ne kadar bilgi, beceri ve emek harcarsak, o kadar etkili oluyorlar. Her zaman kötü değiller, insanlığın gelişmesi için çalışanları da var; gerçi çoğu, daha çok para kazanmak, gücünü arttırmak, pastadan daha büyük pay alabilmek için yapılıyor ama bu da kötüdür anlamına gelmiyor.
Logoların gücü tartışılmaz ama çoğu zaman kendi başlarına değil. İyi bir ürüne kötü logo, iyi bir atletin kötü bir ayakkabıyla koşması gibi, ayağının acıması, performansının düşmesine neden olsa da, o yine iyi koşuyor ama çabuk yoruluyor. Kötü bir ürüne muhteşem bir logo ise yaramaz bir çocuğun ayağındaki lüks ayakkabı gibi, kısa sürede dağılıp, şatafatını yitiriyor.
Logo, markanın yalnızca bir parçası. Bütünün ifadesini bulduğu bir simge; bütünün görülmesi gerektiği gibi algılanmasını sağladığınızda mesele büyük ölçüde çözülmüş oluyor: "Güçlü", "Atılımcı", "Çılgın", "Yenilikçi", "Geleneksel" gibi kavramlar form ve renk ilişkileriyle kendini göstermeye çalışıyor. Ama bir sorun var: milyonlarca markanın paylaştığı bu iddialar, bir o kadar tasarımcının elinden geçerken, bir "olmazsa olmaz"a varmak zorunda: Farklı ve diğerlerinden ayrışan bir şey üretmek.
Elbette, bininciliğe razı olup birinciyi taklit etme eğilimiyle başlayıp bitirilen tasarımlar da var ama, üzerinde konuşmaya değmez.
Bu kadar etrafımızı sarmış ve görünmek için çabalayan logo arasından sıyrılıp öne çıkacak bir şampiyon yetiştirmek, her logo tasarımcısı için heyecanlı bir macera. Büyük ödül ise, diğer tasarımcıların "Ahhh! Bunu ben yapmalıydım!" diyeceği bir logo tasarlamak, ya da diğer markaların "Ahhh! Bizim logomuzu da bu tasarımcı yapmalıydı!" diyeceği.
- Açıklama
- Logoların Gücü Adına!
Dünyamızı ele geçiren uzaylılar gibi, her yerdeler; nereye bakarsanız bakın, dikkatli de dikkatsiz de baksanız, algınızda yer etmeye çalışan, dünyayı sahipleri adına değiştirmek için her şeyi yapabilecek "şeyler" onlar…
Onları biz yapıyoruz! Yaparken ne kadar bilgi, beceri ve emek harcarsak, o kadar etkili oluyorlar. Her zaman kötü değiller, insanlığın gelişmesi için çalışanları da var; gerçi çoğu, daha çok para kazanmak, gücünü arttırmak, pastadan daha büyük pay alabilmek için yapılıyor ama bu da kötüdür anlamına gelmiyor.
Logoların gücü tartışılmaz ama çoğu zaman kendi başlarına değil. İyi bir ürüne kötü logo, iyi bir atletin kötü bir ayakkabıyla koşması gibi, ayağının acıması, performansının düşmesine neden olsa da, o yine iyi koşuyor ama çabuk yoruluyor. Kötü bir ürüne muhteşem bir logo ise yaramaz bir çocuğun ayağındaki lüks ayakkabı gibi, kısa sürede dağılıp, şatafatını yitiriyor.
Logo, markanın yalnızca bir parçası. Bütünün ifadesini bulduğu bir simge; bütünün görülmesi gerektiği gibi algılanmasını sağladığınızda mesele büyük ölçüde çözülmüş oluyor: "Güçlü", "Atılımcı", "Çılgın", "Yenilikçi", "Geleneksel" gibi kavramlar form ve renk ilişkileriyle kendini göstermeye çalışıyor. Ama bir sorun var: milyonlarca markanın paylaştığı bu iddialar, bir o kadar tasarımcının elinden geçerken, bir "olmazsa olmaz"a varmak zorunda: Farklı ve diğerlerinden ayrışan bir şey üretmek.
Elbette, bininciliğe razı olup birinciyi taklit etme eğilimiyle başlayıp bitirilen tasarımlar da var ama, üzerinde konuşmaya değmez.
Bu kadar etrafımızı sarmış ve görünmek için çabalayan logo arasından sıyrılıp öne çıkacak bir şampiyon yetiştirmek, her logo tasarımcısı için heyecanlı bir macera. Büyük ödül ise, diğer tasarımcıların "Ahhh! Bunu ben yapmalıydım!" diyeceği bir logo tasarlamak, ya da diğer markaların "Ahhh! Bizim logomuzu da bu tasarımcı yapmalıydı!" diyeceği.Stok Kodu:9789758015566Sayfa Sayısı:160Baskı:1Basım Tarihi:2021-01Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:2. Hamur
- Taksit Seçenekleri
- Tüm kartlarTaksit SayısıTaksit tutarıGenel ToplamTek Çekim137,78137,78
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.